Hemen herkes kendince bir şeyler söyledi, bir şeylerle suçladı onu. Ama nedense kimse onun gerçek yüzünü araştırmak istemedi, belki de araştırmaması gerektiğini anladı. “Kürt” diyen oldu “hain” diyen oldu, “yobaz” diyen oldu, oldu da oldu… Bazıları ise onu çok sevdi, ama kişiliği ve kapasitesinden dolayı değil, “bizim yolumuzdaki taşları temizliyor” diyerek… Dışarıdan bakıldığında uçkurları Atlantik ötesinde ve görünürde “rehin” liderin elinde bulunan cemaati de çok seviyor ve destekliyordu. Aslında gerçek çok farklıydı, “tehdit” ve “şantaj” altındaydı. Bu “tehdit” ve “şantaj” onu çok bunaltmıştı. Şantajın konusu ise “ailesi”nin bazı fertlerinin melanetleriydi. Ama onu Başbakan yapan da Cumhurbaşkanı yapan da “ailesi”nin bu melanetlerinin biliniyor olmasıydı. Onun dosyasında kendisiyle ilgili değil “ailesi” ile ilgili görüntüler, ses kayıtları, belgeler, ifadeler… vardı. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL’ın son yıllarında onun talimatı ile bir proje oluşturulması gündeme geldi. Proje’den toplam yedi kişinin bilgisi vardı, ancak tamamından sadece dört kişinin. Biri Merhum ÖZAL, ikincisi Merhum KAHVECİ, üçüncüsü halen Silivri’de esri tutulan Aydın’lı bir büyük ile projenin yaratıcısı. Projenin adı “Ufuk Ötesi Projesi”ydi. Proje mantığı Türkiye’yi bir küresel güç yapabilmek için bölgesel güç lideri konumunu sağlamak, sürdürmekti. Kısaca proje Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin “Kızıl Elması”ydı. Amacı sağlarken “zor” kullanılmayacak, herkesin gönüllü olarak bu şemsiyenin altında yer alması sağlanacaktı. Kurulacak büyük yapının Türk Cumhuriyetleri ve müzahir devletler ayağındaki ortak para birimi de belirlenmişti; “TAMUNGA”, yani “Türk Mührü”. Projenin ana ayaklarından biri “Hispanik” nüfusa dayanıyordu. Söz konusu “Hispanikler” olunca da haliyle Güney Amerika Ülkeleri bu projenin merkezinde yer alıyordu. Projenin genel unsurlarını sıralamak gerekirse; Türk Cumhuriyetleri, İslam ülkeleri, Akdeniz ülkeleri, Karadeniz ülkeleri, diğer Balkan ülkeleri, diğer Kafkas ülkeleri, Hispanikler ve AB’den Fransa, İspanya, İtalya ile Portekiz. Proje ile ilgili olarak Merhum ÖZAL sayısız görüşme yaptı ve son Türk Cumhuriyetleri gezisi esnasında ise onlarla gizli protokoller imzalamaya başladı. Projenin temelinde dini bir birlik söz konusu bile değildi, “Dinler Arası Diyalog” gibi bir zırva ise asla yer almamıştı. Bu konu konuşulduğunda ise cevabı şu oluyordu: “Her şey aslına rücu eder” Sözün kısası ÖZAL’ın kalemi bu proje nedeni ile kırıldı. HİSPANİKLER “Hispanikler” neydi? Neden Merhum ÖZAL bunu ana unsur olarak ele almıştı? Küresel Eşkıya ABD’nin nüfusunun önemli bir bölümünü oluşturan Hispanikler’in doğum oranları o kadar fazlaydı ki, 2000’li yıllar ABD için adeta bir kâbustu. Bu grup önceleri “Zencilerle” işbirliği yaparak 2020’den sonra ise tek başlarına “ABD Başkanı”nı belirleme çoğunluğuna sahip olacaklardı. Çünkü ABD Anayasası incelendiğinde ve matematiksel bir modele döküldüğünde % 34’ü elinde bulunduran ABD Başkanı’nı seçeceği gibi Yasama ve Yargıya’ da hâkim olacaktı. Bu çalışma bir kişinin üretimi, diğer altı kişinin denetimi ve yorumları ile matematiksel olarak da ispatlanmıştı. ABD nüfusunun 2100 yılına kadar etnik projeksiyonu Merhum ÖZAL’ın bilgisayarındaydı. Birer kopyası da siyah zarf disketlerde, Merhum ÖZAL’ın bilgi bankasındaydı. -Turgut ÖZAL Çankaya’da öldürüldüğü gün bütün bu siyah zarf disketler oradan uçurulmuştur.- Program desteğini Merhum Yusuf Bozkurt ÖZAL sağlıyor, (Konu asla Yusuf Bozkurt ÖZAL’a açılmamış ve anlatılmamıştı, Ahmet Korkut ÖZAL ise sürekli bu tür konulardan uzak tutulmuştu) matematiksel kurgular ve modellemeler ise Merhum Adnan KAHVECİ tarafından yürütülüyordu. Hispanik nüfus artış hızı % 3,51 Zenci nüfus artış hızı % 1,98 ABD’nin ortalama nüfus artış hızı ise % 1,32 olarak ele alınmıştı. 2020 yılında seçilecek ABD Başkanı’nın Hispaniklerin işaret ettiği; 2012 seçimlerinde ise ABD Başkanı Hispanikler ile Zencilerin ortaklaşa işaret ettikleri olacaktı. İşte Barak OBAMA bu nedenle seçtirildi. Barak OBAMA ABD Toplum Mühendisleri’nin bir ürünüydü. Karşısına çıkarılan aday ile onun başkan yardımcısı adayı bile ABD’deki Neo-Con’cu derin devlet ulusalcı derin devlet anlaşmasının bir sonucuydu. Malumunuz Musevi soy kütüğünde asli unsur ANNE’dir. ANNESİ Musevi ve Yahudi olan asli unsurdur. Barak OBAMA’nın babası Zenciydi ama annesi Beyazdı. Yani WASP (Beyaz, Anglo Sakson, Protestan) kurgusu elden geldiğince zedelenmemişti. Bu konuda Barak OBAMA’nın seçilişinden sonra yazıp yayınladığım yazı hala internet sayfalarında dolaşmaktadır. Ancak, bugüne kadar bir tek Allah’ın kulu da “Sen ne diyorsun arkadaş?” dememiştir. Çünkü devlet yönetiminde “Milli ve Bağımsızlık” yanlısı unsurların neredeyse tamamı tasfiye edilmişlerdir. Ve ne yazık ki Türkiye’de Merhum ÖZAL’ın katledilmesi emrinin veriliş sebebi güya hala soru işaretleri ile doludur. Merhum ÖZAL’ın katili ne Bulgar’dır ne de başka bir devletin vatandaşı. ÖZAL’ın katili T.C. vatandaşıdır ve çok yakınlarından biridir. Çünkü ona da şantaj yapılmıştır. ÖZAL’ın katledilişi konusunun çözümsüzlüğe sürüklenmesinin nedeni de o kişinin ÖZAL’ın çok yakınından biri olmasıdır. Bugünlerde bile o hala başroldedir. “Laf olsun, âlem alış-verişte görsün” diye yapılan araştırma ve soruşturma bile onun sayesinde kesintiye uğratılmaktadır. Türkiye ve Türk Milleti “Hispanikler”in önem ve değerini öğrendikleri anda, onlarla ciddi bir birlikteliğe gittiklerinde dünyanın bütün düğümleri ellerine geçecektir. Doğal olarak “uçkurları” ya da “ipleri” Küresel Eşkıya’nın elinde bulunan siyasiler iş başında oldukları müddetçe, yapılan en fazla “siyasi mastürbasyon” olacak ve bunlar Küresel Eşkıya’nın “Kızıl Elması” için her türlü melaneti yapacaklar, dün “kardeşim” dediklerine, “ortak bakanlar kurulu toplantısı” yaptıklarına sırf KUKLACI öyle emrettiği için sırtlarını döneceklerdir. Türkiye’nin günümüzdeki en büyük problemi de budur… |
"DÜŞMANIM DÜŞMANLIĞINDAN VAZGEÇİNCEYE KADAR BEN DE ONUN AMANSIZ DÜŞMANIYIM" GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
13 Şubat 2012 Pazartesi
YENİ GÜNAYDIN YAZILARI 8
“UFUK ÖTESİ PROJESİ” ve HİSPANİK nüfus…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder